NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
هِشَامُ بْنُ
خَالِدٍ
الدِّمَشْقِيُّ
حَدَّثَنَا
الْوَلِيدُ عَنْ
مُعَاوِيَةَ
بْنِ أَبِي
سَلَّامٍ عَنْ
أَبِيهِ عَنْ
جَدِّهِ
أَبِي
سَلَّامٍ عَنْ
رَجُلٍ مِنْ
أَصْحَابِ
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ أَغَرْنَا
عَلَى حَيٍّ
مِنْ
جُهَيْنَةَ
فَطَلَبَ
رَجُلٌ مِنْ
الْمُسْلِمِينَ
رَجُلًا مِنْهُمْ
فَضَرَبَهُ
فَأَخْطَأَهُ
وَأَصَابَ
نَفْسَهُ
بِالسَّيْفِ
فَقَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أَخُوكُمْ
يَا مَعْشَرَ
الْمُسْلِمِينَ
فَابْتَدَرَهُ
النَّاسُ
فَوَجَدُوهُ
قَدْ مَاتَ
فَلَفَّهُ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
بِثِيَابِهِ
وَدِمَائِهِ
وَصَلَّى
عَلَيْهِ
وَدَفَنَهُ
فَقَالُوا
يَا رَسُولَ
اللَّهِ أَشَهِيدٌ
هُوَ قَالَ
نَعَمْ
وَأَنَا لَهُ
شَهِيدٌ
Nebi (s.a.v.)'in
sahabîlerinin birinden; demiştir ki: Biz Cüheyne'lilerden bir kabile üzerine
baskın yapmıştık. Müslümanlardan birisi Cüheyne kabilesinden bir er diledi. (Bu
müslüman) ona vurmak istedi . Fakat isabet edemedi, yanlışlıkla kılıcı
kendisine vurdu. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.),
"Ey müslümanlar,
kardeşinizle ilgilenin!" buyurdu. Halk (süratle) ona (doğru) koştular ve
onu ölü halde buldular. Rasûlullah (s.a.v.) onu elbisesi ve kanıyla sardı ve
üzerine namaz kılıp kabre koydu. (Orada bulunanlar);
Ey Allah'ın Rasûlü! O
şehid midir? dediler. (Hz. Nebi de);
"Evet, şehiddir.
Ben de onun için şahidim" buyurdu.
İzah:
Beyhâkî,
es-Sünenu'l-kübrâ, VIII, 110.
Bu hadis-i şerif
savaşta yanlışlıkla kendisini vuran kimsenin şehid olduğunu ve Rasûl-i Zişân
efendimizin bu şekilde can veren bir kimsenin üzerine cenaze namazı kıldığını
ifâde etmektedir. Bu bakımdan hadis-i şerif, şehid üzerine namaz kılınmaz
diyen Şafiî ve Mâlikî ulemasının aleyhine bir delildir. Hanefi ulemasına göre
ise, hadis-i şerifte savaşta yanlışlıkla kendi kendisini öldürdüğünden bahsedilen
kişi, âhirette sevaba nail olma yolunda şehiddir. Bilindiği gibi Hane file re
göre âhiret şehidleri, dünyada yıkanır
kefenlenir ve üzerine namaz kılınır. Çünkü cenazesi yıkanılmayan şehid
düşmanın fiiliyle öldürülen kişidir. Bu adam ise, kendi fiiliyle
öldürülmüştür. Haliyle kendisi ma'zurdur. Çünkü
kasdı düşmana vurmaktı. Onun için
âhiret açısından şehiddir.[bk. Şimşek
Sâid, İslam Devletler Hukuku, I, 117. ]